Bu bir kitap tanıtım yazısı değil. Kitapların, Türkçe’nin ve Edebiyatın hayatımdaki yerini anlatacağım bir anı…
Kategori: Kitap
“Altı yaşındayım, ama ailenin önemli bir bireyiyim. Koyun güderim, yani koyunlar bana emanet. Bir gün…
Gül Sunal’ın, hayat arkadaşı Kemal Sunal’la ilk karşılaşmasında onu kendine bağlayan, bu bir çift hüzünlü gözmüş. Gül Hanım’ı tanımam Işığımın hediye ettiği bir kitap sayesinde oldu ve bundan çok memnunum. Onun hayatında doldurulamaz bir yeri olan sevgili eşini anlatıyordu bu kitapta. Kendi dilinden yazdığı Kemal – Hadi gel, bir kahve içelim isimli bu güzel kitabı bir hafta kadar önce bitirdim. Hakkında yazmak istediğim çok şey var elbette, bugün fırsatım oldu ancak şundan eminim: Ne kadar anlatırsam anlatayım, hissettiklerimi tam manasıyla size aktaramam.
Geçtiğimiz hafta, yazılarını bir süredir fırsat buldukça okuduğum Doğan Cüceloğlu’nun birkaç kitabını aldım ve kolinin en…
Okumayı ve yazmayı çok seven biri olarak, hem az okuyan, hem de az yazan biriyim. Ne talihsiz bir öz eleştiri.
Ben de tüm ayda, yılda bir kitap okuyanlar gibi, okuduklarımla alakalı bir konuşma geçtiğinde, pek çok alıntı yapan ve tespit ettiğim hadiseleri anlatmaktan keyif alan biriyim. Ve yine onlar gibi, kitap okuma alışkanlığını, çocukken edinmem gerektiğini düşünüp, hayıflanıyorum.
Sözü uzatmadan, asıl konuya geleyim :)