Bazen sabahları doğaçlama bir şekilde İngilizce bir şeyler düşünüyorum hatta bazen uydurma şarkılar söylüyorum. Aşağıdaki…
Kategori: Edebiyat
Hasta olmadığı halde sağlık ocağına gitti Orhan. Dört kişilik kuyruk. Genelde bir-iki kişi olurdu bekleyen…
Az önce şans eseri bir blogspot sitesindeki yorum kutusunda kendi avatarımı görünce hemen üstüne tıkladım…
Bu bir kitap tanıtım yazısı değil. Kitapların, Türkçe’nin ve Edebiyatın hayatımdaki yerini anlatacağım bir anı…
Hayatınızın ne kadarı size ait, ne kadarını sevdiklerinize ayırdınız? Hayatınızdaki insanları düşünün.. ailenizi, arkadaşlarınızı, hayranlık duyduğunuz kimseleri düşünün. Hangisi için hayatınızın neredeyse her gününü çalışarak geçirirdiniz, dünyevi zevklere azıcık bile vakit ayırmadan, tek başınıza yaşardınız ve gelirinizin tamamına yakınını on(lar)a gönderirdiniz? Ya da, daha doğrusu, bu saydıklarımdan herhangi biri için yapabilir miydiniz bunu?
Ben cevap vermekte zorlanıyorum. Başa gelen çekilir demek geliyor içimden ama o kadar kolay olmadığını düşünüyorum.
Yazmaya Nereden Başlamalıyım
Yazmaya başlamadan önce ne yaptığımızı ve ne amaçla yaptığımızı bilmek gerekir. Yazmak nedir? Ne için yazıyoruz (ki bu son derece kişisel bir sorudur ve cevabı da kişiye mahsustur)? Ancak bu soruların cevabı bilinmediği müddetçe “nasıl yazarım?” sorusunun cevabı aranmalıdır.
Şu çok iyi bilinir ki yazmak insan doğasına paralel bir eylemdir. Her ne kadar insan evrenin yaratıcısı olmasa da kurmaca dünyanın yaratıcısı olarak son derece içgüdüsel bir duyguyu beslemektedir. Yazmak bir anlamda yaratmak ve yaradanı taklit etmektir. Bu anlamda manevi bir eylemdir.
Günümüzde yazı bir terapi metodu olarak da kullanımaktadır. Yazan kişilerin psikolojik anlamda son derece rahatladıklarını gösteren araştırmalar ve bilimsel bulgular mevcuttur. Ayrıca yazmak yazarak düşünmeyi de beraberinde getirdiğinden yazar olmanın zihinsel kapasitenin gelişimi açısından da faydalı olduğu daha önce bir çok çalışma ile gösterilmiştir.
Bunun dışında bazı kimseler de gündelik yaşantılarının notlarını tutmak için yazar. Örneğin gördüğü güzel bir kadını kelimelerle kaydeden veya başından geçen heyecanlı bir olayı yazarak kaydeden kişiler de mevcuttur.
Nasıl Yazmalı?
Yazarlığı hem zor hem de zevkli kılan unsur yazarın uzun süre kişiler, kavramlar ve olaylar üzerine düşünmesidir. Daha da zor olanı ise bir kurmaca eser çerçevesinde kavram, karakter ve olayları birbirine bağlamak ve uzun soluklu bir süreçte ilerletmek; ilerletirken de okuyucuya kyif ve heyecan vermektir. Özetle ve çok kabaca iyi yazmanın üç altın kuralından bahsedebiliriz:
Saat sekiz. Birden ayağa fırladım ve çalmakta olan alarmı kapatırken, “Ne biçim de vaktinde kalktım!”…
Çok sevebilirsiniz bir Pazar sabahını.. Geç uyanıp keyif yapacağınız için değil, Sabahın kör karanlığında, rahatsız…