.. ve neyi kıskandığınız da, sizin olgunluk derecenizi gösterir.
Ben, sevgilisini kıskanmayan biri damgasıyla yaşıyordum uzun zamandır ve sevgilim de beni kendine göre oldukça az, bana göre fazlaca kıskanıyordu. Bugün öğrendim ki, ben gerçekten de sevgilisini kıskanmayan biriyim ve yine ben Türk toplumunun ayıpladığı, kendisine benzemediği için dalga geçip adam yerine koymadığı o “geniş” adamım. Aklınızdan geçiyorsa şayet bilin, hayır, “deyyus” değilim! Sadece makul bir insanım ve kadınların da, erkeklerin de insan olduğunun bilincindeyim.
Diğer insanların doğru olduğuna inandığım davranışlarım hakkında ne düşündüklerini, hayatıma yön verecek kadar önemsemiyorum ama değer verdiğim insanların benim hakkımda ne düşündüğü, davranışlarımı nasıl yorumladığı benim için gerçekten çok önemli ve hayatıma yön veriyor. Bunların başında da aşık olduğum, hayatımı birleştirmek istediğim ve o zamanın gelmesi hayaliyle günlerimi geçirdiğim kişi, Işığım, geliyor. Eğer O, beni bir davranışlarımın yanlış olduğuna ikna ederse, artık ona göre yaşarım ama bu benim için bir tehtid unsuru olmaz; çünkü bu kararı zorla değil, kendi irademle alırım ve “ne yazık ki” pek kolay ikna olmuyorum.
Öte yandan ben bunca zamandır yangına körükle gitmişim. Öfkelendim, bağırdım, sözlerimle çok incittim O’nu. Bunun için çok üzülüyorum. Keşke daha önce bu konuyla ilgili araştırma yapmayı akıl edebilseydim. O zaman hatamın farkına varırdım ve problemi bu kadar büyütmemiş olurdum.
Yazının başında da söylediğim gibi kıskançlık, diğer tüm duygular gibi “doğaldır” ve bu duygu, herkeste farklı şekillerde cereyan eder. Yani herkes farklı şeyleri kıskanabilir, birinin kıskandığını, öbürü kıskanmayabilir. Sevgililer, arkadaşlar, kardeşler, birbirini kıskanabileceği gibi, bir kimse hiç tanımadığı birinin servetini, başarısını ya da sahip olduğu bir erdemi de kıskanabilir. Bu kıskançlıkların temelinde öfke, korku, kısaca var olma arzusu yer almaktadır. Fakat kıskanan birinin düşündüğünün aksine gerçek manada var olmak, kıskandığınız şeye sahip olmakla değil, sadece kendi özünüze* ulaşmakla mümkün olur ve bunu başarabilirseniz kıskançlığınızın temelindeki korku ve öfke yok olur. Ben özüme ulaşamadığımı biliyorum ve sizin de özünüze ulaşamadığınıza inanıyorum. Çünkü içinde yaşadığımız toplumda benim bu söylemimi haklı çıkaracak insanlar, ezici bir üstünlükle çoğunluğu oluşturuyorlar.
Kıskanmak, bize hayatımızla ilgili çok önemli bir mesaj vermiyor olsaydı “kıskanmak kötüdür” diyebilirdik belki ama öyle değil. Bize çok önemli bir mesaj veriyor kıskanmak:
Neden kıskanıyorsun, biliyor musun?
Çünkü sahip olmak istediğin bir şeylere sahip değilsin ya da elde ettiklerini kaybetmekten korkuyorsun. Var olamamaktan ya da var oluşunu sürdürememekten korkuyorsun ve senin için tehtid unsuru olan her şeye ve herkese karşı öfke duyuyorsun.
İkili ilişkilerde kıskanan tarafsanız, kıskançlığınızın doğal bir duygu olduğunu kabul edin ama kıskandığınız şeyin size ne mesaj verdiğini anlayıp, onu aşın ve zaman içinde farklı şeyleri kıskanmaya başladığınızı fark edin. Aksi taktirde kendinizi yalnızlaştırırmaya ve karşınızdaki insanı da kendinizden uzaklaştırmaya devam edersiniz.
Eğer kıskanılan tarafsanız ve bu sizi üzüyorsa, kendinizi zor durumda hissediyorsanız, yapmanız gereken ilk şey O’nu kabullenmektir. Böylece O’na olan öfkeniz azalacak ve bitecek. Sonrasında da onunla sağlıklı bir sohbet ortamı oluşturmaya çalışmalısınız. Doğrusu, sizin elinizden daha fazlası da gelmez; çünkü kıskanma duygusu karşınızdaki insanın içinde cereyan ediyor ve belki de en büyük sıkıntıyı O çekiyor ve bu konuda O’nun bir farkındalığa sahip olması gerekiyor. Bu da ancak bir profesyonelden yardım alarak veya sizin samimi ve gerçekten çözüme kavuşmayı isteyen sohbetlerinizle mümkün olabilir.
Aslında söylenmesi gereken pek çok detay var ama ben şu an bu kadarını ifade edebildim. Umarım anlattıklarım bir fayda sağlayabilir. Şu anki düşüncelerimi derleyip, olabildiğince toparlamamı sağlayan, Doğan Cüceloğlu’nun “İnsan İnsana” adlı programında “Kıskançlık” konusunu ele aldığı bölüm. Kendisine görüşlerini bizimle paylaştığı ve daha çok insana ulaştırmak için özveri gösterdiği için ne kadar teşekkür etsem az. İzlemek için aşağıdaki linke tıklayabilirsiniz.
Doğan Cüceloğlu, İnsan İnsana, Sezon 7 – Bolum 11 / Kıskançlık
* Eğer özünüze ulaşmak için bir adım atmak istiyorsanız ya da bu kavramın ne olduğunu bilmiyor ve öğrenmek istiyorsanız, Doğan Cüceloğlu'nun Gerçek Özgürlük isimli kitabını okumanızı tavsiye ederim.