Bu yazıyı kaleme almamın sebebi geçmişe dair anılarımın canlanmasıdır ve Linkedin’deki çalışma geçmişimde 16 Pixel’i belirtmediğimi fark etmemdir.
Sene 2010. Yaklaşık olarak son üç ayın içindeyiz. Heyecan dolu ve bir o kadar da kısa bir Antalya macerasının ardından bir kaç karamsar ay geçirmiştim ki internette dolaşırken Can Bey’le tanıştım, Can Paçacı’yla. O sıralar Flash ve AS3 konularında kendimi geliştiriyordum. Çalışmalarımı başarılı bulduğu için beni Bursa’ya, 16 Pixel isimli firmasında yanında çalışmaya davet etti; ancak bir çalışan olarak değil de bir arkadaş, bir freelancer olarak bana çalışabileceğim bir ortam verdi.
Benimle çok iyi ilgilendi ve bir süre ailesinin evinde misafir etti. Kendisi ve ailesi çok iyi insanlar; tatil gibi geçen üç ay boyunca bana Bursa’da yaşama ve çalışma olanağı sağladılar.
Daha önce önemini kavrayamadığım bir teknolojiyi ciddi anlamda kodlamaya burada başladım: CSS&HTML. Aslında Arayüz Tasarımı yapmak ve Flash kodlamak düşüncesiyle yola çıkmıştım. Bunları da yaptım fakat CSS yeni bir dünyaydı ve ilgimi çekmişti.
Üç ayın sonunda düzenli bir gelir elde edecek çalışmalar ortaya koyamadım, iyi bir dalga yakalayamadım. Geçimimi sağlayamadığım için ayrılıp Giresun’a dönmek zorunda kaldım. Fakat geçirdiğim bu üç ay, hayatımın oldukça önemli ve bir o kadar da güzel bir parçasıdır.
Her ne kadar asıl başarı bir şeyleri başlatmak değil de, devam ettirmek olsa da, ben burada güzel şeyler başardığıma, fayda sağladığıma inanıyorum ve iyi insanlar tanıdığım, CSS kodlamaya burada başladığım için kendimi şanslı addediyorum. Maddi sebeplerden yollarımızı ayırdık fakat hala aynı internet dünyasının içindeyiz ve birbirimizi izlemeye devam ediyoruz. İnanıyorum ki hepimiz bir gün başarıyı yakalayacağız.